Skapulimanti Nedir? Kemiklerle Kehanetin Aslı var mı?

Skapulimanti Nedir?

( Lat. scapulum: Kürek kemiği; Yun. manteia: Orakl. ) Kurban hayvanlarının kürek kemiklerinden yapılan kehanet.

Skapulimanti Kemiklerle Kehanet Nedir? Nasıl olur?

Kürek kemiklerinden yapılan kehanet birbirinden uzakta bulunan birçok kültürde ortaya çıkmaktadır. Çinliler, Japonlar, Orta Asya step kavimleri ve Araplar gibi İngiltere’deki Keltler ve İspanya’daki Maur’lar da bunu biliyordu. Nadiren Kuzey Amerika’daki Kızılderililer ve Afrika’daki kabileler tarafından da uygulanıyordu. Kehanet genellikle koyun ya da Japonya’ daki gibi geyik veya öküz ya da domuzun kürek kemiklerinden yapılıyordu.

Kaplumbağa ile kehanet

Çin’de kürek kemiği yerine sıkça kaplumbağa zırhı da kullanılırdı ve bu sırada orakl yöntemi küçük sapmalar dışında aynı kalırdı. Kaplunbağa büyü güçleri ve kehanet yetenekler atfedilirdi.

Bunun arkasında, ulaşabildiği yüksek yaşı sayesinde bilgelik ve bilgiye sahip olduğu kanaati yatardı ve doğru sorgulama ile ondaki gizli bilgiye ulaşılabileceği sanılırdı.

Kaplumbağalar yılda birk ez Yang-tze’den toplanırdı. 40 santimetreye kadar ulaşan büyük tiplerin çok yaşlı ve kehanet gücü yüksek sayılır ve bunlar hükümdara ayrılırdı. Performans artırıcı ve yaşam uzatıcı özellikleri olduğu düşüncesiyle birçok yerde de yetiştirilir ve yenilirdi.

Kemikleri ” okumak ” üzere hazırlamak için iki yöntem bulunuyordu. Kemikler ya et kendiliğinden düşüne kadar kaynatılıyor ve ardından başka bir hazırlık yapmadan kemik yüzeyindeki renk değişimleri, çizgiler, girintiler gibi işaretlerden ya da hâlâ yapışık olan et ya da lif artıklarından orakl yorumlanıyordu.

Diğer yöntemde ise kürek kemiği kesimden sonra gövdeden ayrılıp, kemik üzerinde biçim ve konumu itibariyle sorulan soruya cevap veren yarıklar gözükene kadar, açık ateşte yakılıyordu. Kaynatma tekniği

Batı Avrupa’nın yanı sıra kuzey Afrika’daki Berberilerde ve kısmen arap Dünyasında kullanılıyordu. Kemiklerin yakılması Kızılderili halklarında, uzak doğu ülkelerinde ve Orta Asya’da geçer akçeydi, Çinliler yakmadan önce soruyu kürek kemiğine kazıyor ve yarıkların boyu ile bunların oyma yazıya oluşturdukları açıya göre cevap olarak bir ” evet ” ya da ” hayır ” elde ediyorlardı.

Kazıklarda çoğu Shang Dönemine ( İ.Ö. XVI.- XI. yüzyıl ) ait bu tip yüzbinlerce kemik bulunmuştur ve o dönemdeki insanı harekete geçirenin ne olduğu konusunda bize fikir vermektedir. Oraklı hava tahmini ve hasat olasılıkları, gezi ve av gezilerinden elde edilecek kazanç tahmini ve planlanan bir meydan savaşının sonucu konunlarında sorgulanırdı. Ya da bir şenlik düzenlenip düzenlenmeyeceği, bir hastanın iyileşme şansının bulunup bulunmadığı araştırılırdı.

Kemik oraklı versiyonları ile sırf gelecek ön söyleminde bulunmayan Batı Avrupalılar ve kuzey Afrika’ daki Berberiler’in diledikleri de çok farklı değildi. Kemiklerin üzerinde geçimiş de gördüklerini ve aynı anda başka bir yerde neler olduğüunu görebildiklerini iddia ediyorlardı. Her iki taraf inceleniyordu. Salgın, doğal felaketler, savaşlar ya da bir veliahtın doğumu gibi her türlü umumi husus, dış taraftan okunabiliyordu. Her iki taraf da tespit edilmiş bir şemaya göre bölümlere ayrılmıştı. Çizgilerin, kırıkların ya da et artıklarının sağ ve sol kenarda, ortada veya omurga ekinin yakınında bulunmasına bağlı olarak anlamları da değişiyordu. Örneğin üst sırt talepte bulunan hakkında bilgi veriyordu. Bu bölgenin gitgide daha ayrıntılı bölümlenmesi ile yaşamının ayrıntıları tespit edilebiliyordu:

Çocukların, yan kadınların ve hizmetkârların sayısı, sağlığı ve hatta karısının görünüşü. Oldukça sevilen bir konu da, İskoçya’nın Gal kökenli halkının birçok halk masalı ve efsanesinden görülen, eşin sadakat testiydi. Milleyetçi ruhlu tarihçiler bunlardan kemik oralinin, İngiltere’de kullanılan biçimin, İslam  İspanya’ sında ortaya çıkan ve diğer birçok Arap eseri gibi Latince’ye çevrilen Arap el kitapları menşeli olduğunu ortaya çıkardı.

Daha sonra muhtemelen 1200 yıllarında Felemenk göçmenlerle İngiltere’ye ulaşmış ve burada kemik orali ile sorgulama Galler, İskoçya ve İrlanda’ya yayılmıştır.