Osmanlı’da Hayvan Sevgisi

Osmanlı, güzel insanlığın, ahlakın vücut bulduğu devlette, hayvan sevgisi halka, oldukça işlemiştir. Günümüzdeki gibi hayvana şiddet söz konusu olmamakla beraber hayvanlar için vakıflar, kurumlar kurulmuştur. Osmanlı’da hayvan sevgisi yazımı 4 parçaya ayıracağım. Bu parçalar ;

  • Osmanlı Halkının Hayvan Sevgisi
  • Osmanlı Padişahlarının Hayvan Sevgisi
  • Osmanlı’da Hayvanlar İçin Kurulmuş Vakıflar
  • Gezginlerin Gözünden Osmanlıda Hayvan Sevgisi

Osmanlı Halkının Hayvan Sevgisi

Osmanlı Halkı, hayvanlar için büyük bir sevgi barındırırlar. Bu sevgi halen günümüzde de atalarımızdan bize geçmiştir. Halk hayvanları o kadar sevmektedir ki sırf sokak köpekleri, kedileri aç kalmasın diye kasaplara bir miktar para vererek kedilere, köpeklere et verilmiş, kuşlar için fırınlar ile anlaşılmış ve kafesteki kuşları sevap açısından bakarak salmışlardır.

Ölen kişiler, vasiyetlerinde sokak hayvanları için pay bırakmış ve bu parayı dindar fırıncılara, kasaplara vermişlerdir.

Evlerin çatılarında kuşlar yuva yaparlardı, kuş yuvalarını bozmak ise günah sayılırdı. Bununla ilgili size Osmanlı’da yaşanmamış ancak oldukça hoş bir hikaye anlatayım.

Bir hasta bakıcı kız, her sabah yaşlı bir adamın evine gider ve kahvaltısını hazırlar. Yaşlı adamın hastalıkları dolayısıyla soğuk içecekler içmesi yasaktır. Hasta bakıcı kız ise her gün adamın sütünü ısıtır. Bir gün kız geldiğinde adam sütünü içmektedir ancak sütün sıcak olmadığını fark eden kız, yaşlı adamın elinden sütünü almaya çalışır. Yaşlı adam sütünü vermek istemez. Kız da :  ” Neden sütünüzü vermiyorsunuz, verin de ısıtayım. ” der. Yaşlı adam ise durumu şöyle izah eder : ” Ocağın dumanının çıktığı yerde kuşlar yuva yapmışlar, kuşları duman ile rahatsız etmek istemediğimden sütümü ısıtmadım. ”

Halkın hayvan sevgisinde yatan ana unsur Kuran-ı Kerim’de En’am Suresi 38. Ayette “Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, sizin gibi topluluk(ümmet) olmasınlar.” geçen cümledir. Hayvanların da ümmet olduğundan bahsedilir ve Osmanlı Halkı da buna göre davranışlarına dikkat etmişlerdir.

Halkın Hayvan Sevgisini göstermek için bir de örnek vereyim :

Mancacılık Mesleği

Mancacılık mesleği, halkın tam anlamıyla hayvanlar için oluşturmuş olduğu bir meslektir. Mancacı, kedi köpek yemeği anlamına gelen mancayı, satar ya da isteyen, mancacıdan aldığı yiyecekleri alır ya da mancacıya bir miktar para vererek mancacının, düzenli bir şekilde sokak hayvanlarına yemek vermesini sağlardı.

Osmanlı Padişahlarının Hayvan Sevgisi

Osmanlı Padişahları, hayvanlara verdikleri önemle ilgili iki örnek yeterlidir diye düşünüyorum. Bunlardan biri Kanuni Sultan Süleyman, diğeri de II. Abdülhamit.

Kanuni Sultan Süleyman ve Ebussuud Efendi Hadisesi

Kanuni Sultan Süleyman ve Ebussuud Efendi ile arasında geçen şiirsel tartışmayı bilmeyen pek yoktur ancak anlatayım.

İlginizi Çekebilir:Kavimler Göçü Nedir? Tarihi Açıdan Önemi Nedir?

Kanuni Sultan Süleyman, sarayının bahçesindeki dünyanın birçok yerinden getirilmiş özel, nadide ağaçlarının karınca sardığını görür. Zamanın Şeyhülislamı Ebussuud Efendi’nin masasına şairane bir not bırakır :

Meyve ağaçlarını sarınca karınca / Günah var mı karıncayı kırınca?

Ebussuud Efendi ise Kanuni’ye yine şairane bir cevap verir :

Yarın Hakk’ın divanına varınca / Süleyman’dan hakkın alır karınca.

Açıklamak gerekirse, Cihan’ın Padişahı olarak anılabilecek Kanuni Sultan Süleyman bile karıncayı, çoğu insanın gözünde taştan değersiz olan varlıkları, o özel, nadide ağaçlarına zarar verirken bile bu konuda ne yapması gerektiğini Şeyhülislama soruyor.

II. Abdülhamit

II.Abdülhamit’in sarayında birden çok hayvan bulunmaktadır. Atı Ferhat’ın ismini yaptırdığı bir yapıya vermesi sevgisini göstermektedir.

Kuduz köpekleri, o günün şartlarıyla öldürmek, boğmak, sürgün etmek yerine Fransız Pastör Enstitüsü’ne bir heyet gönderip, 10 bin altın bağışlayarak, dünyanın 3. Kuduz Enstitüsü’nün açılmasını sağlamıştır II.Abdülhamit.

3. Kuduz Enstitüsü günümüzde, Pendik Veteriner Kontrol Enstitüsü olarak hizmet vermektedir.

Osmanlı’da Hayvanlar İçin Kurulmuş Olan Vakıflar

Osmanlı’da vakıflar önemli bir yer teşkil eder ancak içlerinden biri gezginleri oldukça şaşırtmıştır. Zamanın Avrupa’sında kediler eğlence manasında yakılırken, Osmanlı’da gezgin kuşlar için bile vakıflar açılmıştır. Dünyanın ilk açılan hayvan hastanesi Bursa’da, yardıma muhtaç duyan, sonbaharda diğer leylekler gibi dönemeyen kuşlar için Düşkün Leylekler evidir.

Üsküdar’da kedi, Dolmabahçe’de kuş hastaneleri bulunmakla beraber Osmanlı Mimarisinde de göze çarpan kuşlar için sulaklar, kuş köşkleri gibi örnekler göze çarpmaktadır.

Düşkün Leylekler Evi’nin orijinal binası bakımsızlıktan yıkıldı ancak Bursa Osmangazi belediyesi, restorasyon işlemleriyle, Sokak Hayvanları hastanesi olarak devam ediyor.

Osmanlıda sokak hayvanlarına ekmek dağıtan(Hacı Mustafa Oğlu Vakfı), besi hayvanları için otlak alanlar oluşturan(Halil Bey Vakfı), hayvanlar için su yalakları, çeşmeler yaptıran,(Lütfi Paşa Vakfı) sokağa atılan kedi yavrularını korumaya adanmış(Kediler Camii) vakıflar bulunmaktadır.

Gezginler Gözünden Osmanlı’da Hayvan Sevgisi

Castellan “Bir Türk meskeni inşa edilirken, güvercinleri ve diğer kuşların susuz kalmamaları için münasip yerlere yalaklar yapmak Türk sivil mimarisinin vazgeçilmez özelliklerindendir” 

Gezgin Jean du Mont “Türklerin hayırları hayvanlar için bile geçerlidir. Özellikle köpeklere karşı çok müşfiktirler… Türklerde kedi-köpek, at gibi eti için beslenmeyen hayvanları öldürmek suçtur” 

Türk düşmanı avukat Guer “Müslüman Türk’ün şefkati hayvanlara bile şâmildir. Bu hususta vakıflar ve ücretli şahıslar vardır. Bunlar sokaktaki kedi ve köpeklere ciğer dağıtırlar. Kasapların da her gün muayyen miktar kedi-köpek beslemeleri itiyat dâhilindedir. Ayrıca Şam’da kedi ve köpeklerin tedavisine mahsus bir hastane vardır” 

Fransız Şair Lamartine “Türkler kuşlara, köpeklere, velhâsıl Allah’ın yarattığı her şeye hürmet ederler; bizim memleketlerde başıboş bırakılan veya eziyet edilen bu zavallı hayvan cinslerinin hepsine şefkat ve merhametlerini teşmil ederler.” 

Atalarımız o kadar güzel bir miras bırakmışlar bize ancak günümüzde neler neler oluyor. Umarım herkes hayvanların da birer cana sahip olduğunu, duyguları olduğunu anlarlar. Osmanlı’da hayvan sevgisi konusunu açıklığa kavuşturduk. Umarım faydalı olmuştur.

share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Olimpiyatların Tarihçesi : Olimpiyatlar Çıplak Yapılırdı
Olimpiyatların Tarihçesi : Olimpiyatlar Çıplak Yapılırdı
Eski Mısır İle İlgili Bilinmeyen 11 Enteresan Bilgi
Eski Mısır İle İlgili Bilinmeyen 11 Enteresan Bilgi
Türklerde Kadının Yeri : Türklerde Kadın Olmak
Türklerde Kadının Yeri : Türklerde Kadın Olmak
Çanakkale Savaşının Nedenleri ?
Çanakkale Savaşının Nedenleri ?
Skapulimanti Nedir?  Kemiklerle Kehanetin Aslı var mı?
Skapulimanti Nedir? Kemiklerle Kehanetin Aslı var mı?
Roma İmparatorluğu Tarihi – Mülteci Akını ve Adrianopolis Savaşı
Roma İmparatorluğu Tarihi – Mülteci Akını ve Adrianopolis Savaşı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Tarihbilgi.com.tr | © 2024 |