Ksenophanes’in Hayatı ve Felsefesi

Ksenophanes‘in doğduğu ve öldüğü yıllar hakkında kaynakların verdiği bilgiler çelişkilidir. Bu bilgiler tartışılmış ve Ksenophanes’in yaklaşık MÖ 570 – 470 arasında, 100 yıl yaşadığı kabul edilmiştir.

Ksenophanes’in Hayatı

Ksenophanes’in yaşamının ayrıntıları hakkında fazla bilgimiz yok. Bir iyon şehri olan Kolofon’da ( değirmendere ) doğmuş ve büyümüş. Bu şehir 12 iyon  şehrinden biriydi. Zengin bir ticaret kentiydi.

Fakat sık sık yabancı istilacılar ve korsanlarca yağmalanırdı. Persler MÖ 546 – 545 yılında işgal edilince, Ksenophanes Kolofon’dan ayrılmış, İtalya’daki Yunan şehirlerinde yaşamını sürdürmüş. Sicilya’da Messena, Catana, Ela şehirlerinde yaşamış. Mısır’ı da ziyaret etmiş olabilir. Fakat hakkında bilgi veren yazarlar, yolculuğunun Batı’ya, Sicilya’ya doğru olduğunu söylüyorlar. Bir yerde fazla kalmamış. Gezginci bir yaşam sürmüş. Altmış yedi yıl dolaşmış. O, şair, bilge ve kendi şarkılarını söyleyen bir şarkıcıydı. Öğretmeni olmadığı söylenir.

Fakat Anaximander‘in öğrencisi olduğunu söyleyenler de vardır. Yirmi beş yaşında ülkesini terk edince eğitimi kesilmiş olmalı. Fakat önceden İyon bilimsel bakış açısına sahip olmasaydı, gezileri sırasında iyon karşılaştığı ilginç olayları gözlemleyemez ve sınıflandıramazdı.

Ksenophanes’in Felsefesi

Eski yazarlar Ksenophanes‘i ünlü bir filozof sayarlar. Ontolojinin öncüsü sayılan Elea okulunun kurucusu olarak takdim ederler. Fakat daha sonra gelen yazarlar, onu sadece şair sayar ve Yunan felsefe tarihinde yanlışlıkla yer aldığını söylerler. Bu düşüncenin oluşmasında Aristoteles’in etkisi vardır. Çünkü Aristoteles onu, saf ve müphem bir düşünür olarak değerlendirdi ve önem vermedi.

Ksenophanes’in felsefedeki önemi metafiziğe yaptığı etkidir. Bu etkiyi Tanrı’nın ve bilgi’nin doğası hakkındaki görüşleriyle yapmıştır. O, halk dininin tanrıları isan gibi tasarlamasına karşı çıkmış ve yeni bir Tanrı kavramı yaratmştır. Ona göre, ” Bir Tanrı vardır; bu, tanrılar ve insanların en ulusudur; ne biçimi, nede düşüncesi bakımından ölümlülere benzer. Bu tek Tanrı baştan aşağı görmedir, baştan aşağı işitmedir, başta aşağı düşünmedir; her şeyi düşünceleriyle hiç zahmetsiz yönetir. ” Ksenophanes’in bu tanrı tasavvuru tek tanrıcılığa ( monotheism ) doğru atılmış bir adımdır. Onun açtığı yolda, bundan sonra başlıca Yunan filozofları da yürüdüler. Anthropomorph tanrı tasavvurlarıyla savaşma, Soktares ve Platon üzerinden geçerek, Antik çağın sonuna kadar sürecektir.

İlginizi Çekebilir:İslam Tarihindeki İlk Sufilik ve İlk Sufiler

Ksenophanes’in tek tanrıcılığı tam bir monotheism değildir. Çünkü tek tanrıya bağlı olan başka tanrıların da varlığını kabul eder. Ksenophanes tam bir pantheisttir. Çünkü ona göre, var olan her şey Tanrının kendisindedir. Tanrı her şeyi kuşatmaktadır.

Tanrı ile âlem bir ve aynı şeydir. Ksenophanes, Tanrı ile maddeyi aynılaştırmakla, maddi bir Tanrı düşünmektedir. Bundan dolayı, Ksenophanes’in pantheism’i materyalist bir pantheism’dir. Ksenophanes, tanrının bir şekli olduğunu da kabul eder. Ona göre Tanrı, küre şeklindedir. Küre şeklindeki bu Tanrı kendi kendisinın aynasıdır.

Ksenophanes’in bilgini doğası üstüne söyledikleri felsefi düşünce olarak ilginçtir. Nitekim ” Hiç kimse kesin doğruyu görmedi, “ diye başlayan sözler antik çağda çok ünlüydü.

MÖ 4. yy.’ın septikleri onun bu sözlerini ” bilgiye ulaşılamaz ” diye formüle ettikleri düşüncelerinin kanıtı saydılar. Bazı yazarlar, örneğin Sotion ve Sextus, Ksenophanes’in bu sözlerini iki türlü yorumladığını bildirir. Bu yoruma göre, Ksenophanes ” Kimse gerçeği bilemez, “ demiştir. Çünkü eğer insan tesadüfen gerçeği bulsa, neyi bulduğunu bilemez. Biz çeşitli mücevherlerin bulunduğu karanlık bir odada altın arayan insanlara benzeriz. İnsanlar ellerini altının üzerine koyabilirler. Fakat elinin altındakinin altın olduğunu gösteren kanıtları yoktur. Diğer yoruma göre, Ksenophanes aklın gücünü inkar etmez. Fakat  hükmün kriteri olarak bilgiyi değil görüşü seçer. İnsanların çok farlı inanışları olduğunu saptaması, Ksenophanes’in bunların hiçbirinin doğru olmadığını düşünmesine yol açmış olabilir. Ksenophanes’ten kalan bir parça, bilgi teorisi için önemlidir. O diyor ki: ” Eğer Tanrı balı yaratmasaydı, insanların incirin daha tatlı olduğunu düşünürlerdi. ” Bu cümleyi, yorumcular şöyle yorumladılar: ” Ksenophanes’e göre; insan bilgisi sınırlı ve relativdir. “

Ksenophanes’in Aktarılan Düşünceleri

Hippolytus: ” O dedi ki, ‘ Deniz tuzludur. Çünkü birçok karışım beraberce denize akar. ‘ Metrodorus, denizin tuzlu olmasını, topraktan sızma olayı ile açıklar. Fakat Ksenophanes, toprakla denizin karıştığını ve zamanla ıslak elemanın toprağı çözdüğünü düşünür. Kanıt olarak, toprağın içinde, dağlarda, Sireküza’daki taş ocaklarında bulunan kabukları gösterir ve der ki, ‘ Balık ve deniz bitkilerinin izleri, Paros’ta bir kayanın içinde defneyaprağı izleri, Malta’da bütün deniz yaratıklarının yassılaşmış şekilleri bulundu. ‘ O, bunların uzun zaman önce, her şeyin çamurla içindekuruduğunu söyler.

Dünya denizde kaybolduğu zaman bütün insanlar yok olacak ve çamur haline gelecek dünyanın kuruluşu böyledir. “

Aetius: ” Ksenophanes derki : ‘ Yukarı bölgelerde meydana gelen olayların temel nedeni güneşin ısısıdır. Nem denizden yükselir ve ince dokusundan ötürü ayrışır, kalınlaşarak sis oluşturur, sis de bulutları meydana getirir. Sıkışarak damlacık sağanaklarına dönüşür ve buharlaşarak rüzgârı oluşturur. ‘ O açık bir şekilde ifade eder ki; suyun kaynağı denizdir. “

Ksenophanes’ten Bir Şiir

Hepsini Tanrılara yüklediler Homeros ve Hesiodos
Ne kadar ayıp ve kusur varsa insanlar yanında
Çalma, zina etme ve birbirini kırma
Fakat ölümler doğurduğunu sanıyorlar Tanrıların
Ve kendileri gibi giyimleri, sesleri ve şekilleri olduğunu
Elleri olsaydı öküzlerin, atların ve aslanların
Yahut resim ve iş yapabilselerdi elle insan gibi
Atlar atlara, öküzler öküzlere benzer Tanrı tasvirleri
Çizerler ve vücutlar yaparlardı.
Her biri kendinin şekli nasıl ise ona göre
Habeşler kendi tanrılarının basık burunlu ve kara
Thrakialılar da gök gözlü ve kızıl saçlı olduklarını sanmakta.

share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Tarih Felsefesi Nedir? Tarih Felsefesi Tarihe Ne Kazandırır?
Tarih Felsefesi Nedir? Tarih Felsefesi Tarihe Ne Kazandırır?
Rönesans Nedir?
Rönesans Nedir?
Ezoterizm ve İnisiyasyon Nedir? Tarihi ve Felsefi Yaklaşım
Ezoterizm ve İnisiyasyon Nedir? Tarihi ve Felsefi Yaklaşım
Friedrich Nietzsche Kimdir? Kısaca Felsefesi ve Düşünceleri
Friedrich Nietzsche Kimdir? Kısaca Felsefesi ve Düşünceleri
İslam Tarihindeki İlk Sufilik ve İlk Sufiler
İslam Tarihindeki İlk Sufilik ve İlk Sufiler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Tarihbilgi.com.tr | © 2024 | [email protected]